Yatağan ilçe Müftülüğünce "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla "Savaş, Göç ve Kadın" temalı etkinlikler düzenledi.
08 Aralık 2024 Cuma günü Yatağan Belediyesi Gençlik Merkezi Konferans salonunda düzenlenen ve Muğla İl Müftü Yardımcısı Sema Özbakış’ın konuşmacı olarak katıldığı programa Belediye Başkan Vekilimiz Gizem Duru Güler ve Belediye Başkan Yardımcımız İsmail Kaya, İlçe Müftümüz Durmuş Ali Çetmi, İlçe Vaizimiz Ayşe Dilek Sökeli, Yatağan merkez ve mahallelerinde bulunan Kur’an Kursu öğretici ve öğrencileri, ortaokul ve lise öğrencileri ile çok sayıda bayan vatandaşımız katıldı.
Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan programda açılış konuşmasını yapan İlçe Müftümüz Durmuş Ali Çetmi konuşmasında; aile kurumunun öneminden bahsederek,"Kadın annedir, kız kardeştir, eştir. Hiçbir din, dinimiz İslam kadar kadına değer vermemiştir. Yüce Allah kendisi ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’den sonra anne ve babaya itaati farz kılmıştır. Kadın Yüce Allah’ın en çok değer verdiği yaratılmışların başında gelir. Allah’u teala hiçbir erkeğe nasip etmediği durumları bayanlara nasip etmiştir. Geleceğimizin bayanların eliyle yeniden şekilleneceğine inanıyorum. Çocuklarımızı modern çağın kötülüklerinden koruyacak annelerdir. Bir çocuğu inşa eden, yetiştiren annedir. Toplumu inşa edecek olan da annedir. Anne Yüce Allah’ın belirlemiş olduğu şekliyle bir hayat yaşar ve kendisini var eden yaratanına karşı sorumluluklarını yerine getirir ise asr-ı saadet dönemi yeniden inşa edilecektir." dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Yatağan Belediye Başkan Vekilimiz Gizem Duru Güler, "Kadınlarımız, ailemizin temel taşıdır. Onların fedakarlıkları ve emekleri sayesinde toplumumuz ayakta durmaktadır. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle tüm kadınlarımızın bu özel gününü kutluyor, sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum." dedi.
Akabinde 4-6 Yaş Kur’an Kursu öğrencileri ilahi okudular.
Daha sonra kürsüye gelen Muğla İl Müftü Yardımcısı Sema Özbakış, "Savaş Göç ve Kadın" başlıklı konferansında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün önemine değinerek "En büyük savaşı nefsimiz ve ailelerimizi çökerten durumlar ile çevremizi saran kötülüklere karşı vermeliyiz. Bunu yaptıktan sonra da dinimizin emir ve yasaklarına sımsıkı sarılıp asr-ı saadet dönemini andıran yaşantıya yeniden göç etmemiz gerekir." ifadelerinde bulundu.